Anadolu'muzun tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Tavşanlı'mızın tarihi de Anadolu'nun tarihi kadar eskidir. Dolayısı ile Tavşanlı İlçemizin tarihi de insanlık tarihi kadar eskidir. Bu eski medeniyetlerin izlerine, kalıntılarına İlçemizin birçok yöresinde rastlamak mümkündür. Tavşanlı yöremiz Anadolu Türk tarihinde çok büyük öneme sahip olduğundan, Türk Tarihini esas alarak sözlerime başlamak istiyorum.
1071 Malazgirt Meydan savaşından sonra Anadolu'nun fethi başlamış bu fethin devamı sonucunda ve 1078 yılında Süleyman Şah Komutasındaki Türk Birliklerince İlçemiz, Türk topraklarına katılmıştır.
1097 yılı Birinci Haçlı seferleri ile İlçemiz ve çevresi tekrar Bizans'ın eline geçmiştir. Ancak Bizans'ın işgalinde iken 1118 yılında Merkez Kavaklı Camii inşa edilirken , bu da Türk ve Müslüman nüfusun Camii yaptıracak kadar bir sayısal çoğunluğa ulaşmış olduğu dikkat çekici bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
1182 yılı Anadolu Selçuklu Hükümdarı II. Kılıç Arslan tarafından Bizans hakimiyetine kesin kez son verilerek Türk Hakimiyeti yöremizde ve ilçemizde tesis edilmiştir. Çok büyük öneme sahip tarihi şahsiyetlerinden Arslanbey de bu dönemde yaşamış ve yöremizin manevi fethinde çok büyük katkıları olmuştur. Halen kendileri İlçemiz Ulu Camii kenarında meftun olup, Tavşanlı halkı tarafından büyük bir saygıyla anılmaktadır.
Aynı dönemlerde Selçuklu Ordusu fetih hareketlerini fiilen sürdürürken Ahmet Yesevi Hazretleri ile Hacı Bektaşi Veli Hazretlerinin İlim, İrfan sahibi talebeleri manevi fethin gerçekleşmesinde çok büyük katkıları olmuştur. Bunlardan Ayvalı Köyünde Karaca Ali , Göbel Köyünde Kurt Dede , Tepecik Beldesinde Ece Sultan ve Yağlı Dede , Çukurköy Beldesinde Şaban Dede , Terzi Dede , Dedeler Köyünde Sarı İsmail , Kayaarası Köyünde Bala Sultan Meftun olup bilinen Gazi - Derviş' lerimizin arasında yer alırlar
1300 yılında Anadolu Selçuklu Devleti yıkılınca yöremiz Kütahya Merkezli Germiyanoğlu Beyliğinin Hakimiyeti altına girmiştir. Aynı dönemlerde Orta Asya' da Moğol İmparatorluğu kurulmuş ve bunların baskısı sonucu Anadolu'ya göçler büyük hız kazanmış, Tavşanlı ve çevresine de 300.000 civarında Türkmen gelerek yerleşmiştir.
Germiyanoğlu Süleyman Şah Karamanoğlu tehlikesine karşı Osmanlı Beyliği ile iyi ilişkiler içine girmiş bu cümleden olarak kızı Devlet Hatun'la Yıldırım Beyazıt'ı evlendirerek Tavşanlı ve yöresini çeyiz olarak Osmanlı'ya bırakmıştır. Ardından Germiyanoğlu Beyliği ile Osmanlı Beyliği birleşmiş ve Yıldırım Beyazıt Kütahya Valisi olmuştur. Yıldırım Beyazıt Kütahya Valiliği döneminde Tavşanlı yöresinde sık sık sürek avına çıkar ve tavşanın çok olmasından dolayı "Tavşanlı" adını vermiştir. Osmanlı döneminde Kütahya Sancak, Tavşanlı'da Nahiye konumunu sürdürmüştür. Domaniç ve Tavşanlı yöresi Osmanlı tarihi bakımından çok büyük öneme sahiptir. Karakeçili Aşireti Söğüt'ü kışla olarak kullanırken bu yöreyi de yaylak olarak kullanmıştır. Osmanlı Devleti'nin temelleri bu topraklar üzerinde atılmıştır. Ertuğrul Gazi'nin muhterem annesi Hayme Ana -ki Osman Gazi kendilerine Devlet Ana dermiş- bir yayla mevsiminde Çarşamba Köyünde vefat eder ve aynı yere defnedilir. Hayme Ana adına, adı geçen köyde yılın belli gününde anma törenleri yapılmaktadır.
İlçe Merkezinde 1912 yılında Belediye kurulmuş ve 1921 yılında Kaymakamlığa dönüşmüştür.
İlçe ve çevresi 16 Temmuz 1921 yılında Yunan işgaline uğrayarak büyük bir katliam yaşanmıştır. İlçe halkı Türk Ocağı Şubesini açarak 20.000.-TL toplayıp 400 mavzer alarak gönüllü birlikler oluşturmuş, Salihli ve Emet cephesine sevk etmiş olup Ülkenin istiladan kurtulmasına önemli katkıları olmuştur. 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruzla Yunan'lıların bozguna uğratılması sonucu 3 Eylül 1922'de Tavşanlı düşman işgalinden kurtarılmıştır. İlçede kurtuluş şenlikleri oldukça coşkulu geçmektedir. Kaymakamlık, Belediye ve Meslek Kuruluşları bu şenliklerin kurulacak fuarla daha anlamlı olması için çaba göstermektedirler. Böylece cephede kazanılan zaferin ekonomik alanda zafere dönüşmesi için çaba harcamaktadırlar.
1929 yılında Devlet Demir Yolları İlçe Merkezinden geçince komşu İl, İlçe, bölge ve ülke ekonomisi ile entegre süreci içine girmiştir. 1940 yılında G.L.İ.'nin kurulması ile İlçe insanı ve İlçe ekonomisi büyük imkanlara kavuşmuştur. 1956 yılında Termik Santrali açılması ile bu ekonomik faaliyetler daha büyük ivme kazanmıştır.